Kıbrıslıtürk Derviş Ali Kavazoğlu ve Kıbrıslırum Kostas Mişaulis’in 11 Nisan 1965’te faşistler tarafından vahşice katledilmelerinin bu yıl 55. yılı doluyor.
Derviş Ali Kavazoğlu 4 Nisan 1924’te Mağusa'nın Piperesterona köyünde doğmuş bir Kıbrıslıtürktü. AKEL Merkez Komitesi’nin aktif bir üyesi ve Kıbrıslıtürklerle Kıbrıslırumlar arasında dostluğun büyük örneği olan Kavazoğlu adanın taksimine karşı çıkarak, iki toplumunun barış içerisinde bir arada yaşamasından yana siyasi faaliyetleri, yazıları nedeniyle TMT’nin hedefi haline gelmişti.
Kostas Mişaulis 1921’de Lefkoşa’nın bir dağ köyü olan Ayos Epifanios’ta doğmuş bir Kıbrıslırumdu. Almanya Demokratik Halk Cumhuriyeti’nde sendikacılık eğitimini tamamladıktan sonra Kıbrıs’a dönerek, Sol sendikal hareket ve Kıbrıs Çiftçiler Birliği EKA’da çalıştı. Mişaulis AKEL ve PEO’nun aktif bir üyesiydi.
Paramiliter faşist örgüt TMT Kıbrıslırumlarla barış içerisinde bir arada yaşamaktan yana olan Kıbrıslıtürkleri hain olarak görüyordu. Hatta TMT’nin lideri Denktaş’a göre, bu Kıbrıslıtürkler bir de komünistse o zaman iki misli haindi. Adanın taksimi için emperyalizmin oyununu TMT’nin ve Denkktaş’ın estirdiği terörü Kavazoğlu pek çok kez kınadı. TMT üyelerini Kavazoğlu’yu öldürmeye çağırıyordu.
11 Nisan 1965’te siyasi faaliyetleri çerçevesinde Larnaka’ya doğru gidişi sırasında Athienu yakınında Kavazoğlu ve Miaşulis’i TMT’ci faşistler katlettiler. Kavazoğlu ve Mişaulis’i 60’tan fazla kurşuna hedef olmaları katillerin duyduğu nefreti gösteriyordu.
Kavazoğlu ve Mişaulis’in katledilmeleri faşizmin yurdumuzda işlediği en kana susamış cinayetlerden biriydi. Bu cinayet, Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin barış içerisinde bir arada yaşamaları ve dostluklarını kardeşçe geliştirmelerini engellemek isteyen şovenlerin emperyalizmin piyonları olarak iki toplumda da oynadıkları karanlık rolü açıkça göstermektedir. Çehresini ne kadar değiştirirse değiştirsin, tehlikeli ve cani olmaya devam eden milliyetçilik ve şovenizme karşı mücadeleye devam etmek hepimizin boynunun borcudur.
İki yoldaşımızın katledilmelerinden 55 yıl sonra onların uğrunda canlarını feda ettikleri idealler ve değerler için, Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin barış içerisinde birlikte yaşamaları için, yurdumuzun ve halkımızın kurtuluşu ve yeniden birleşmesi için EDON olarak mücadeleye devam ediyoruz. Yabancı orduların ve garantörlerin olmayacağı, Kıbrıslırum-Kıbrıslıtürk halkının gerçek efendisi olacağı bağımsız ve federal bir Kıbrıs için mücadeleye devam ediyoruz.
EDON Merkez Konseyi
Basın Bürosu
10/4/2020