Kıbrıs’ımızın ve halkımızın yeniden birleşmesi ve barış için gerçekleştirdiğimiz bu etkinlikte yine birlikteyiz.
Bu iki toplumlu etkinlikte bu yıl da bizimle birlikte olan Kıbrıslıtürk gençlik örgütlerinden arkadaşlarımıza yürekten ortak mücadele selamlarımızı sunuyoruz.
EDON, Troodos gezilerini yeniden yakınlaşma, dostluk ve dayanışma politikasına inançla ve büyük bir kararlılıkla 57 yıldır gerçekleştirmektedir. Ortak vatanımızın kurtuluşu ve yeniden birleşmesi isteğimizi Troodos’tan bugün de güçlü bir şekilde haykırıyoruz.
EDON’un Troodos gezileri her zaman emperyalizme karşı mücadelenin büyük bir buluşmasını teşkil etmiştir. Adamızda İngiliz üslerinin varlığını, pek çok kez olduğu gibi, bugün de protesto ettik. Troodos’taki üsten bütün doğu Akdeniz bölgesi takip edilmektedir. Ağrotur üssünden kalkan savaş uçakları komşu ülkelerde ölüm saçmaktadır. Emperyalistler canice faaliyetlerini Dikelya üssü aracılığıyla koordine etmektedirler. Bu üslerin ülkemizde yeri yoktur!
NATO’cuların bizzat kendilerinin yarattığı ve finanse edip silahlandırdığı bir canavar olan “İslami Devlet”in fundamentalist terörüne karşı sözde mücadele adına emperyalistler bölgemizdeki saldırganlıklarını arttırmaktadırlar. Bölgenin doğal zenginliğinin ve enerji yollarının kontrolü uğruna ölüm saçmakta, milyonlarca insanın yerlerini, yurtlarını terk ederek, göçmen olmalarına neden olmaktadırlar. Bütün halkların yaşamda kalabilmek ve özgürlük için verdikleri mücadelelerle dayanışma içerisindeyiz. İçinden geçtiğimiz bu kritik dönemde, tüm dünyada kalıcı barışın ve sosyal adaletin hâkim olması için antiemperyalist mücadeleyi yoğunlaştırıyoruz.
Aynı zamanda, iki toplumun liderleri arasında devam eden müzakere sürecine seyirci kalmıyoruz. İşgale, emperyalizme ve faşizme karşı geniş bir halk cephesi için halkımızın verdiği mücadeleyi öne çıkararak, Kıbrıslırum-Kıbrıslıtürk, Kıbrıs gençliğini ortak mücadele doğrultusunda harekete geçmeye çağırıyoruz. Biz, ülkemizin genç nesilleri olarak, yeniden birleşmiş ve özgür bir Kıbrıs’ta ortak mücadelelerimizin, ortak geleceğimizin yolunu açmak için ortak faaliyetleri sürekli olarak geliştiriyoruz. Kıbrıslırum, Kıbrıslıtürk, Ermeni, Maronit ve Latin, bütün Kıbrıslıların kendi ortak vatanlarının en nihayet gerçek efendileri olacakları gün gelecektir. İşgalden ve taksimden kurtulmamız, yurdumuzun ve halkımızın kurtuluşu ve yeniden birleşmesi için mücadelemizi sürdürüyoruz.
Bunun başarılabilmesi için, Cumhurbaşkanı Anastasiadis temel ilkelerde istikrarlı olup, müzakerelerde esneklik göstermelidir. BM kararlarında belirtildiği şekilde iki toplumun siyasi eşitliğinin olacağı, iki bölgeli iki toplumlu federasyon için üzerinde anlaşmaya varılacak çözümü halka sunabilmek için çalışmalıdır. Tek egemenliği, tek uluslararası kimliği ve tek vatandaşlığı olacak bir devlete götürecek bir çözüm için çalışmalıdır. Çözüm bizi garantör güçlerden, “ana vatan”lardan kurtarmalıdır. Ülkemizin NATO’ya ve onun yan kollarına girmemesini güvence altına almalıdır. Sadece ve sadece böyle bir çözümle geleceğe umutla bakabiliriz. Sadece ve sadece böyle bir çözümü savunuyoruz, destekliyoruz. Böyle bir çözüme mümkün olan en kısa zamanda ulaşmak için mücadele ediyoruz.
Bu kritik saatlerde, iki toplumun yeniden yakınlaşması, dostluk ve barış içinde bir arada yaşamaları için mücadele bayrağını yükseltmek tarihi sorumluluğumuzdur.
Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin aynı mahallelerde, aynı işyerlerinde, sınıf mücadelesinin aynı saflarında birlikte olacakları, aynı gökyüzü altında barış ve refah içerisindeki bir Kıbrıs’ta hepimizin ve çocuklarımızın ortak geleceğimizi birlikte inşa edeceğimiz günün er ya da geç geleceği ortak inancımızdır.
Şarkılarımız ve halk oyunlarımız mücadelelerimizin esin kaynağı olsun.
Yaşasın Kıbrıs’ımız!
31 Ocak 2016